28 Aralık 2014 Pazar

KATLANIR(TAKTİK) BIÇAKLAR - ÇAKILAR VE MULTITOOLLAR HAKKINDA

Merhaba,
Bir hazırlıkçının ya da EDC ile ilgili bir kişinin vazgeçilmezidir keskin bir alet taşımak. Tabi ki köyde ya da dağda bayırda yaşamadığınız sürece sabit kenarlı diye nitelendirilen bildiğimiz anlamda klasik bir bıçak taşıyamayacaksınız. Şehirde yaşıyorsanız bıçağınızın cebinize (ya da çantanıza) sığması gerekir. Bu kapsamda seçeneğimiz katlanır (ecnebiler buna folding ya da tactical derler) bıçaklar, çakılar ya da multitool denilen (biraz kafa göz yararsak bunları penseli çakı olarak adlandırabiliriz) olacaktır. Bu seçenekleri kendi içinde değerlendirirsek:
1-katlanır bıçaklar: Temel olarak bir vida ya da yaylı bir mekanik sistem ile keskin kısmın kabzenin içine katlandığı katlanır bıçaklar üç gruptur. ilkinde sadece vidadan oluşan parmaklarla veya yer çekimi ile el bileğinin hafif bir savurmasıyla açılanlar. İkinci olarak switch denilen bir düğme ve yaylı mekanizma ile açılanlar(bunların kiminde aynı tabancalardaki gibi bir emniyet düğmesi vardır ve keskin kenarın açılmasını engeller). Üçüncü olarak ise bıçak açıldığında altına giren bir kilit mekanizması ile keskin kenarın olası darbeler ve ya maruz kaldığı yük ile kabzeyi tutan parmaklarınıza kapanmasını engelleyen kilitli (locked) bıçaklar. Şimdi bu üç grubun içinde bir de tek elle açılabilenler (one hand operation) ve açılamayanlar (bir elde bıçağı tutup diğer elle kabzeden ayırmanız ya da kilidi diğer elinizle aktive etmeniz durumu) olarak da genel bir gruplandırma yapabiliriz.
Şimdi genellikle ilk grubun avantajı hafif ve basitlikten ötürü ucuz olmasıdır. ikinci grup mekanizmadan dolayı daha pahalıdır ama tek elle kolay bir kullanım sağlar. Ancak hatalı ya da ağır kullanım sonucu mekanizma bozulursa sıkıntı yaşarsınız. Mekanizmalı ya da mekanizmasız ama keskin kenar açıldığında kilit mekaniznası aktif olan son grup ise en idealdir. Ayrıca tek elle kullanılan yanda kullanılmayan gruptan da tek elle kullanılan grup iyidir. Bu tek elle mekanizmasız kullanım için keskin kenarın vida tarafına yakın kısmına halka ilave ederler ya da bıçağın yüksekliğini arttırıp bir delik açarlar(spyderco bıçakları emsaldir). Siz baş parmağınızı bu delik/halkaya takıp yek elinizle açarsınız. Benim şahsi tavsiyem tek elle kullanılan, kilitli ve mekanizmasız bir bıçak tercih etmeniz olacaktır.
2- Çakılar: Sadece bıçaktan fazlasını arayanlardansanız aklınıza ilk gelecek seçenektir. Esasında güzel bir EDC aleti olan çakı size her an ihtiyaç duyacağınız pek çok fonksiyonu hizmetinize sunar. Zamanla birlikte çakıkarda pek çok özellik ve giderek artan fonksiyonlara sahip olmuştur. Çakı konusunda iyi bir marka dışında dikkat edilmesi gereken gereksiz fonksiyonlardan sakınmak olmalı. Aynı zamanda kilitli ve tek elle açılan bir model işinizi görecektir. Peki zaten bu özellikleri olan bir çakı varken katlanır bıçağı niye düşünelim derseniz şundan dolayı derim. Çakılardaki ana bıçaklar tekli bıçaklardaki keskin kısımın sahip olduğu mukavemete sahip olmayacaktır. Ancak çakı tercihi gündelik hayatta daha büyük bir boşluğu dolduracaktır.
3-Multi Toollar: Çakıya çok benzeyen bu aletletr temel olarak aynı zamanda bir pense ya da makas olabilme özellikleriyle farklılaşırlar. Piyasadaki en büyük temsilcisi "Leatherman" olan bu grubun size sağlayacağı avantaj evdeki ufak tefek tamiratlarda da oldukça işinizi kolaylaşturacak olmasıdır. Genelikle çakılardan daha pahalılardır. Çifet taraflı oldukları için de görece daha ağırdırlar. Yine hafif bir tanesi güzel bir EDC aparatı olarak hayatınızda yer edinebilir.
Önemli bir nokta: kaliteli bıçaklar neden bu kadar pahalı. Piyasada güzel bir bıçak Aralık 2014 itibariyle (hatta artık Ocak 2015 diyebiliriz) 200-300 bandında. 20-50 tl arası değişen çin malı ürünler varken bu parayı niye verelim diyeceksiniz. Tabi ki çelik ve mekanizma kalitesi. Torununuza bıçağınızın yadigar kalmasını isterseniz iyi bir şey almak da fayda var.

Görüşmek üzere...

22 Aralık 2014 Pazartesi

EDC-EVERY DAY CARRY/GÜNLÜK TAŞINAN TECHİZAT-GTT

Merhaba,

YOUTUBE'da hazırlıkçılık videolarının yanında oldukça moda olan (modadan ziyade gerekli olan) bir diğer konsept de EDCdir. Dilimize Günlük taşınan techizat olarak çevirebilecrğimiz EDC cebimizdeki cüzdandan telefona, anahtarlıktan bıçağa gündelik işlerimizi ya da hayatımızı yaşarken kullandığımız ve faydalandığımız aletlerden ara sıra belki işimize yarar diye taşıdığımız (şişe açacağı gibi) ya da normalde kullanmasak bile faydalanabileceğimizi düşündüğümüz aletlere kadar(örneğin hiç sigara içmememize rağmen çakmak taşımak gibi) geniş bir aralığı kapsar.

Tabi amerikan EDC videolarının vazgeçilmezi, hatta çoğu zaman tüm videoyu domine eden (12dakikalık bir EDC videosunun ilk on dakikasını aha bu da benim Smith&Wesson 6 patlatım diye anlatmaya ayırıp kalan iki dakikada "aha cüzdan, aha fener" diye alet edevatı ortaya attı vatandaş) silahlardır. Tabi ülkemizde silah edinme ve taşıma namuslu yurttaşlar için hayal mahiyetinde olduğu için biz biraz daha avrupai EDC videolarına doğru kayıyoruz. Yani cüzdan telefon anahtarlık gibi.

Şimdi açık konuşalım. Bu EDC olayı hazırlıkçılık gibi bir alem, dipsiz bir kuyu... Çok su çeker yani. hatta ayrı blog bile açılır bu hususta o derece... YOUTUBEda sadece EDC ekipmanlarına inceleme yapıp hayatını kazanan insanlar var.

Ama bir edc nin olmazsa olmazı olarak benim aklımda 3 şey var. Sağlam bir bıçak(ya da bir çalı), el feneri ve bir çakmak...

Bu EDC konseptini niye bu bloga taşıdım derseniz bu akşam haberlerde Tekirdağ'da bir sel olmuş ve bir aracı taşan sular götürmüş. İçindeki genç bir delikanlı boğulmaktan kurtuluyor ama derenin içinde karanlıkta bir yere tutunup yardım istiypr. Bunu tesadüfen duyan biri de itfaiyeyi ve AFAD'ı çağırıyor. Ekipler geliyor ama gencin sesi var kendi yok ortada. Tabi tekirdağ itfaiyrsinde ya da afad da termal kamera olmadığı ya da güçlü projektörler getirmedikleri için, suların koparıp getirdiği bitki örtüsünün de engellemesi nedeniyle genci bir türlü bulamıyorlar. İşte bu genç yanında küçük bir el feneri ya da bir çakmak taşısa idi çabucak kurtulması işten değildi.

İşte bu nedenle hazırlıkçılık ve GTT önemlidir.
Bu konu hakkında uzun uzunnyazmak dileğiyle...

20 Aralık 2014 Cumartesi

SİLAHLAR HAKKINDA

Merhaba,
Amerika'da ki hazırlıkçı videolarında önemli bir kısom silahla ayrılır. Genellikle emminin biri (baby boomerdır bu amca) silah dolabını ya da kasasını gösterir. İşte şunun gibi 8 tane tüfeğim, şu kalibre bitabancadan 13 tane yedeğim var der. Fişek adedini binlerle ifade eder. Siz de bakarsınız, daha doğrusu bakakalırsınız. Ülkemizde ise batıdaysanız ve kurallara uyuyorsanız elde edebileceğiniz size faydası dokunacağını bilemediğiniz bulundurma ruhsatı ile düğünlerde kullanılma potansiyeli olan pompalı tüfektir. Ayrıca yılda da 200 fişek alma hakkınız vardır ki basit bir atış idmanı yapsanız bu fişeklerden eder kalmaz, hatıra olarak faturaları dışında. Bu bakımdan silah olayı külfettir maalesef.
Girmeden önce iyi düşünün ...

EVDE FİT OLMAK

Merhabalar,

Nasıl temizlenmeyen bir silaha tehlike anında güvenemezseniz, harekete hazır olmayan bir vücuda da yine tehlike anında güvenemezsiniz. Yorgun ya da nefes nefese kaldığınızda ne kadar akıllı ya da ne kadar güçlü ya da ne kadar hızlı olduğunuzun bir önemi yoktur. Uykusuzluk da sizi sandığınızdan çok daha hızlı ve fazla miktarda etkileyecektir. Uykusuzluk ve yorgunluğun ortadan kaldırılması söz konusu değildir. Bu nedenle "Su uyur düşman uyumaz." denir. Fiziksel kapasite ise kendini mücadele ve intikal sırasında kendini mücadele ve intikal sırasında belli eder.

Fiziksel durumumuzun seviyesini yükseltmek için neler yapabiliriz. En kısa ve ucuz şekilde evde bazı egzersizleri yaparak fiziksel seviyemizi daha iyi noktalara ulaşmamız olasıdır. Bunun için dört egzersiz seçeceğiz. Bunlar şnav, mekik, çökme ve barfiks. Sadece barfiks için bir koridor(kapı tipi olanlar işinizi görmeyecektir.) barfiksine ihtitacımız var ve bunu internettenok uygun fiyata temin edebiliriz. Yapmanız gereken şey bir not defteri açmak ya da akıllı telefonunuz varsa şnav(push up), mekik(sit up), çökme(squat) ve barfiks(pull up) uygulamalarını kurarak performansımınızı daha kolay izleyebiliriz. Serbest ağırlık kullanmamamıza rağmen temel sayılara ulaşmak bile bizi bedenen belli bir diziki yeterliliğe taşıyacaktır. 200 mekik 150 squat 100 şnav ve 20 mekik iyi rakamlardır. Ayrıca dışarıda jogging ve uzun yürüyüşleri de ihmal etmemeliyiz. Özellikle doğada ve engebeli arazide yapılacak koşu ve yürüyüşler hem fazla kilolardan kurtaracak hem de sizi açık havada yaşamaya alıştıracaktır.

Sonraki aşamalarda eğer bir spor salonuna yazılmazsanız evinize ilave ağırlık alabilirsiniz.

13 Aralık 2014 Cumartesi

APARTMANDA HAZIRLIK TAVSIYELERI

Herkese merhaba,

Apartmanda abartmadan hazırlıkçılığı konu alan bu blog sizin dünyadaki son insan olmayacağınızı kabul etmekte. Yani bir hafta ile bir aylık bir süreyi
hedefliyoruz. Çünkü daha uzun süreler için gerekli kaynakları, boş alanı ve ruhsal şartlanmayı bir kenara bırakın, bir apartman dairesinde ne kadar süre geçirebilirsiniz bir düşünün. Tabi ki ülkemizin güzide şartlarından dolayı engelli olmadı ya da morbid obez olması gibi durumlar nedeniyle evden çıkamayan insanlar var. Ancak bizim durumunuz biraz hücre hapsi gibi düşünülebilinir. Dört duvar arasında ne kadar idare edebiliriz, sanırı  hücre hapsine benzetebiliriz. Tabi bu psikolojik olarak. Kaynak olarak bir kişinin iki aylık yiyecek içecek vb ihtiyaçları saklamamız bile zorken aile olarak apartmanda uzun süreler kalmak biraz hayalcilik...
iki hafta makul süre gibi geliyor.

Apartmanda yokluklara direnmek için sıralanabilecek bazı şeyleri sıralamaya çalıştım:

Bir insanın yaşaması için kesinlikle üç şeye ihtiyacı vardır. yemek su ve sığınak...

Apartmanda kaldığımız için sığınak kısmını hallettik diyoruz. Bu durumda su ve yiyecek ihtiyacını karşılamak lazım. Ancak apartmanda kaldığımız için çok sınırlı bir saklama alanımız var. Ve bu saklama alanı bizi işin su kısmında çok zorlayacak.

Çünkü su ağırdır.
Su çok hızlı tüketilir. (yemeği sadece karnınızı doyurmak için kullanırsınız, su ise içmek, temizlenmek hatta yemek hazırlamak için kullanılır)

bir kişinin güblük su ihtiyacı için tavsiye edilen miktar 4 lt'dir. Dört kişilik bir aile için 16 lt diyebiliriz. Yuvarlak 20lt olsun. ya da bir damacana  diyelim (19lt). 15 gün 4 kişilik bir aile olarak yirmi damacana su depolamamız gerekiyor.
depolaması zor, tüketmesi kolay olan su için ise farklı miktarlarda depolama şart. yani evde 0.5ltlik şişelerde lazım 60ltlik musluklu bidon da...

yiyecek olaraksa genellikle pişirmek için az miktarda su isteyen,hatta hali hazırda kendisinde su bulunan konserveleri saklamak lazım. Du kadar olmasa da evdeki kişi sayısı arttıkça yiyecek için depolama alanı ayarlamakta sıkıntı olacaktır.
yemek için mantıklı bazı seçenekler aşağıdadır:

hazır konserve et,sebze ve meyveler, protein tozları ve barları, fıstık ezmesi, pekmez, bal, reçel gibi şekerli enerji verici yiyecekler.pastörize süt ve mısır gevreği.  makarna, un...

tabi apartmandaki alan kısıtlı ve hazırlıklarımızı depolarken bundan alan olarak en az şekilde etkilenmek istiyoruz. bunun için öncelikle mobilya tercihlerimizi bazalı ürünlerden yana kullanmamız lazım. üstüne oturduğumuz yattığığmız herşeyin altında bir depolama alanı olmalı. IKEA mağazasına gittiyseniz örnek ev modelini görmüşsünüzdür. hani şu 30m2'ye neler sıkıştırdıklarını görürsünüz. ancak dediğimiz gibi bu işi pratik yapacak isek bir işe kalkıştığımızda bir taşla birkaç kuş vurmamız lazım. bu saklama işinde de bavul kullanmak bana mantıklı geliyor. Ben İstanbul'da yaşamıyorum. Ama yaşayanların önemli bir kısmı ya öğrenci ya da değişen iş vb. durumlar nedeiyle İstanbul içinde bir kaç yıl ara ile taşınarak yer değiştiren kişiler. Bu nedenle eğer böyle bir hazırlık yapacak olursanız göreceksiniz ki taşınmak sizin için bir kabusa dönüşecek. Ancak depolama olarak bavul seçeneğini düşünürseniz zaten ağır şeyleri bir yerden bir yere taşımak için tasarlanan (yani çekme kulbu ve tekerlekleri olan bir yapı var) ve sağında solunda tutamakları olan bir eşyayı kullanacaksınız. Bu nedenle gerek taşınma sırasında, gerekse ev içi düzeni değiştirirken çok faydasını göreceksiniz. Yani baza ya da dolap üstü bir yere malzeme koyarken bile bavul içinde koyun ki tekrar tekrar dağıtıp toplamak zorunda kalmayın.

Bir diğer nokta da yemeği nasıl pişireceğiz. Normalde doğalgazlı fırınınızı kullanıyordunuz ama doğalgaz hattı kapatıldı. Ya da elektrikli fırınızı çalıştırmak istiyorsunuz ama 48 saatten önce elektrik verilemeyecek. Bu nedenle tek bir seçeneğe bağımlı kalmadan hazırlanmak lazım. tabi burada en pratik seçenek tüp kullanmak. Yani bu konuyu da unutmamak lazım üstelik bu konu sizin yıkanma ve ısınma çözümünüzle de alakalı... yani soğuk su ile duş almak istemiyorsanız şimdiden düşünmeniz lazım.

ayrıca jeneratör imkanınız var mı diye düşünmek lazım. tabi jeneratör çalıştıracak bir balkon da söz konusu mu? zira elektrik kesintisi durumunda nasıl aydınlatma yapacağınızı planlamalısınız. bunun kolay yolu ortak pil kullanan cihazlar ve bol sayıda bu ortak pilden stoklamaktır.